Siemens redüktör sistemleri ve redüktör seçimi
Redüktör temel olarak dişli çarklardan oluşan, güç ve hareket aktaran makina elemanları olarak tanımlanabilir. Genellikle motordan gelen yüksek devir hızını düşürmek ve tork değerini arttırmak amacıyla kullanılmaktadır. Bu makalede Siemens Flender redüktörlerini mercek altına alacağız.
MOTOR, MOTOR HIZ KONTROL VE MEKANİK AKTARMA SİSTEMLERİ
Kullanım alanlarına göre Flender redüktörleri, hemen hemen tüm sektörlerde mekanik güç aktarma teknolojisini uluslararası standartlarda tüketicinin hizmetine sunan bir ürün serisinden oluşmaktadır. Üniversal uygulanabilirlik, modüler yapı sistemi, dünya çapında kolay ulaşılabilirlik, yüksek güç kapasitesi ve yüksek malzeme kalitesi Flender redüktörleri rakiplerinden ayıran en önemli özellikler arasında sayılabilir. 4500 kW’ye kadar güç iletebilen redüktörlerin tahvil oranları ise 450’ye ulaşabilmektedir.
SIEMENS FLENDER REDÜKTÖR DİZAYNI
Siemens Flender redüktörler yapısal olarak helisel konik dişli ve helisel paralel dişli olmak üzere iki ana tipte üretilmektedir. Konik dişli redüktörlerde, giriş mili ile çıkış mili birbirlerine diktir. Paralel dişli redüktörlerde ise, bu iki mil birbirlerine paralel olarak konumlandırılmıştır.
Redüktörlerde giriş mili motor tarafına çıkış mili ise sürülecek donanıma bağlanır. Çıkış tarafı bağlantısı; erkek çıkışlı, delik çıkışlı, sıkma bilezikli, çoklu kamalı, flanş çıkışlı ve destekli mil çıkışlı olmak üzere 6 farklı şekilde sağlanabilir. Redüktörler için kademe sayısı içersindeki dişli-pinyon sayısına göre belirlenmektedir. Her dişli-pinyon seti bir kademeyi ifade eder. Bir redüktörde maksimum 4 kademe (dişli-pinyon) seti bulunabilir. Redüktörler iletebilecekleri tork miktarına göre 24 farklı boyutta üretilmektedir. Redüktörlerin boyutları arttıkça, tork kapasiteleri de artar. Redüktörlerin çıkış milleri yere paralel veya dik olarak konumlandırılabilir.
REDÜKTÖR SEÇİMİ
Redüktör seçiminde göz önüne alınması gereken değerler aşağıda belirtilmiştir:
• Sürücünün şaft dönüş hızı (n1)
• Sürülen donanım tarafından çekilen güç miktarı P2
• Redüktör çıkış hızı (n2)
• Sürülen ekipmanın tipi
• Çalışma ortam koşulları
• Redüktör giriş şaftında oluşabilecek maksimum tork miktarı
İ (Redüktör tahvil oranı): Redüktör giriş dönüş hızının çıkış hızına oranıdır.
İ = n1/n2
P2N: Nominal çekilen güç değeri
f: Redüktörün çalışma koşulları, sürülen donanımın ve sürücünün tipi göz önüne alınarak belirlenen bir güvenlik katsayısıdır.
P2N = P2*f
T2N: Nominal çıkış torku
T2N = P2N*9550/n1
Redüktör seçimi nominal çıkış torku ve redüktörün tahvil oranı dikkate alınarak yapılmalıdır. Redüktör tipinin konik mi yoksa paralel dişli mi olacağı, çıkış milinin dizaynı ve yere göre konumlandırma biçimi tamamıyla uygulamanın türüne ve tüketicinin ihtiyaçlarına göre belirlenmektedir.
Redüktör seçimi gerçekleştirildikten sonra aksesuarlar üzerinde durulmalıdır. Redüktör içinde oluşan ısının tahliyesini kolaylaştıran fan soğutma serpantini gibi ekipmanlar ve redüktörün geri dönüşünü engelleyen kilit sistemleri en çok ihtiyaç duyulan aksesuarlar arasındadır.
REDÜKTÖRLERDE SES EMİSYONU
Yeni nesil Flender redüktörler ses emisyonu açısından oldukça gelişmiştir. Özellikle dişli kalitesinin ve diş temas yüzeyinin artması, ses oluşumunu oldukça alt seviyelere indirmiştir. Bunun yanı sıra MASAK programı kullanılarak tasarlanabilen redüktör yatakları sayesinde ses emilimi çok ileri seviyelere ulaşmıştır.
REDÜKTÖRLERDE ISI İLETİMİ
Redüktörün çalışma sürecinde oluşan ısının tahliyesi, kullanılan ekipmanların sıcaklık sınırının aşılmaması açısından çok önemlidir. Oluşabilecek aşırı sıcaklık özellikle keçe gibi elastik donanımlara zarar verebilmekte ve redüktör içinde bulunan yağın yapısını bozabilmektedir. Redüktör içinde oluşacak ısının tahliyesini sağlamak amacıyla yeni nesil Siemens Flender farklı çözüm seçenekleri sunmaktadır. Öncelikle redüktörlerde yatak yüzeyi artırılmış ve ısı tahliyesi kolaylaştırılmıştır. Flender redüktörler daha düşük maksimum yağ sıcaklığı oluşması sağlanacak şekilde tasarlanmaktadır. Bu sayede yağ değiştirme sıklığı ve bakım maliyetleri azaltılmıştır. Tüm bunlara ek olarak redüktör çalışma sıcaklığını belli bir seviyenin altında tutabilmek için fan, serpantin gibi soğutucu donanımlar da kullanılabilmektedir.
GENEL UYGULAMA ALANLARI
Flender redüktörler birçok farklı sektörde güç aktarım sistemlerinin değişmez elemanı olmuştur. Flender redüktörlerin en çok tercih edildiği uygulamalar aşağıda belirtilmiştir.
• Konveyör sistemleri
• Havalandırma üniteleri
• Elevatör sistemleri
• Karıştırıcı sistemler
• Soğutma kulesi sistemleri
• Hareketli sistemler
• Ekstrüder
• Kâğıt makinası sürücüleri
• Su tribünü sürücüleri
• Vinç sistemleri
MOTOR, MOTOR HIZ KONTROL VE MEKANİK AKTARMA SİSTEMLERİ
Kullanım alanlarına göre Flender redüktörleri, hemen hemen tüm sektörlerde mekanik güç aktarma teknolojisini uluslararası standartlarda tüketicinin hizmetine sunan bir ürün serisinden oluşmaktadır. Üniversal uygulanabilirlik, modüler yapı sistemi, dünya çapında kolay ulaşılabilirlik, yüksek güç kapasitesi ve yüksek malzeme kalitesi Flender redüktörleri rakiplerinden ayıran en önemli özellikler arasında sayılabilir. 4500 kW’ye kadar güç iletebilen redüktörlerin tahvil oranları ise 450’ye ulaşabilmektedir.
SIEMENS FLENDER REDÜKTÖR DİZAYNI
Siemens Flender redüktörler yapısal olarak helisel konik dişli ve helisel paralel dişli olmak üzere iki ana tipte üretilmektedir. Konik dişli redüktörlerde, giriş mili ile çıkış mili birbirlerine diktir. Paralel dişli redüktörlerde ise, bu iki mil birbirlerine paralel olarak konumlandırılmıştır.
Redüktörlerde giriş mili motor tarafına çıkış mili ise sürülecek donanıma bağlanır. Çıkış tarafı bağlantısı; erkek çıkışlı, delik çıkışlı, sıkma bilezikli, çoklu kamalı, flanş çıkışlı ve destekli mil çıkışlı olmak üzere 6 farklı şekilde sağlanabilir. Redüktörler için kademe sayısı içersindeki dişli-pinyon sayısına göre belirlenmektedir. Her dişli-pinyon seti bir kademeyi ifade eder. Bir redüktörde maksimum 4 kademe (dişli-pinyon) seti bulunabilir. Redüktörler iletebilecekleri tork miktarına göre 24 farklı boyutta üretilmektedir. Redüktörlerin boyutları arttıkça, tork kapasiteleri de artar. Redüktörlerin çıkış milleri yere paralel veya dik olarak konumlandırılabilir.
REDÜKTÖR SEÇİMİ
Redüktör seçiminde göz önüne alınması gereken değerler aşağıda belirtilmiştir:
• Sürücünün şaft dönüş hızı (n1)
• Sürülen donanım tarafından çekilen güç miktarı P2
• Redüktör çıkış hızı (n2)
• Sürülen ekipmanın tipi
• Çalışma ortam koşulları
• Redüktör giriş şaftında oluşabilecek maksimum tork miktarı
İ (Redüktör tahvil oranı): Redüktör giriş dönüş hızının çıkış hızına oranıdır.
İ = n1/n2
P2N: Nominal çekilen güç değeri
f: Redüktörün çalışma koşulları, sürülen donanımın ve sürücünün tipi göz önüne alınarak belirlenen bir güvenlik katsayısıdır.
P2N = P2*f
T2N: Nominal çıkış torku
T2N = P2N*9550/n1
Redüktör seçimi nominal çıkış torku ve redüktörün tahvil oranı dikkate alınarak yapılmalıdır. Redüktör tipinin konik mi yoksa paralel dişli mi olacağı, çıkış milinin dizaynı ve yere göre konumlandırma biçimi tamamıyla uygulamanın türüne ve tüketicinin ihtiyaçlarına göre belirlenmektedir.
Redüktör seçimi gerçekleştirildikten sonra aksesuarlar üzerinde durulmalıdır. Redüktör içinde oluşan ısının tahliyesini kolaylaştıran fan soğutma serpantini gibi ekipmanlar ve redüktörün geri dönüşünü engelleyen kilit sistemleri en çok ihtiyaç duyulan aksesuarlar arasındadır.
REDÜKTÖRLERDE SES EMİSYONU
Yeni nesil Flender redüktörler ses emisyonu açısından oldukça gelişmiştir. Özellikle dişli kalitesinin ve diş temas yüzeyinin artması, ses oluşumunu oldukça alt seviyelere indirmiştir. Bunun yanı sıra MASAK programı kullanılarak tasarlanabilen redüktör yatakları sayesinde ses emilimi çok ileri seviyelere ulaşmıştır.
REDÜKTÖRLERDE ISI İLETİMİ
Redüktörün çalışma sürecinde oluşan ısının tahliyesi, kullanılan ekipmanların sıcaklık sınırının aşılmaması açısından çok önemlidir. Oluşabilecek aşırı sıcaklık özellikle keçe gibi elastik donanımlara zarar verebilmekte ve redüktör içinde bulunan yağın yapısını bozabilmektedir. Redüktör içinde oluşacak ısının tahliyesini sağlamak amacıyla yeni nesil Siemens Flender farklı çözüm seçenekleri sunmaktadır. Öncelikle redüktörlerde yatak yüzeyi artırılmış ve ısı tahliyesi kolaylaştırılmıştır. Flender redüktörler daha düşük maksimum yağ sıcaklığı oluşması sağlanacak şekilde tasarlanmaktadır. Bu sayede yağ değiştirme sıklığı ve bakım maliyetleri azaltılmıştır. Tüm bunlara ek olarak redüktör çalışma sıcaklığını belli bir seviyenin altında tutabilmek için fan, serpantin gibi soğutucu donanımlar da kullanılabilmektedir.
GENEL UYGULAMA ALANLARI
Flender redüktörler birçok farklı sektörde güç aktarım sistemlerinin değişmez elemanı olmuştur. Flender redüktörlerin en çok tercih edildiği uygulamalar aşağıda belirtilmiştir.
• Konveyör sistemleri
• Havalandırma üniteleri
• Elevatör sistemleri
• Karıştırıcı sistemler
• Soğutma kulesi sistemleri
• Hareketli sistemler
• Ekstrüder
• Kâğıt makinası sürücüleri
• Su tribünü sürücüleri
• Vinç sistemleri
Konular
- Hitachi, en dayanıklı pilin peşinde
- Geleceğin iletişimi nasıl olacak?
- iPhone'la dil öğreten program
- Panasonic çok fena geliyor!
- HP'nin liderliği sürüyor
- Sallayınca çalışan pil
- LG Mini'yle üç yönlü senkronizasyon
- Cep telefonları sıkı takipte
- 3 boyutlu kamera geliyor
- Teknolojik ürünler kanser yapar mı?
- Cep telefonu kullanırken bunlara dikkat edin!
- ''iPad'' dijital gazetecilik için yeni ufuklar açıyor
- Erken doğumu erken anlayan cihaz
- Cepte ‘paket’ karmaşasına son
- Yeni Blackberry tanıtıldı
- 4G abonesi 500 milyona dayandı
- Türkiye'den Blackberry'ye inceleme
- Google Wave servisini kapama kararı aldı
- Yatlar da LPG'li oldu
- Türkler 7 boyutlu sinema yaptı
- Klimayı doğru kullanmanın yolları
- Yeni tutku: Dokunmatik ekran
- Dünyanın ilk 3D fotoğraf makinesi
- FIFA 2011 sınırları zorluyor
- iPhone 5, Peker’in icadıyla ‘iyi çekecek’
- iPhone 4B de nereden çıktı
- Sony'nin gelecek görüşü
- iPhone'u üreten adam itiraf etti
- Teknoloji bağımlılığı tehdit ediyor
- Belgesel mi çekmek istersiniz, kısa film mi?